KATEGORİLER
BASINDA BİZ
TV Programları
Radyo Programları
Yazılı Basın
SİZDEN GELENLER
Konuk Defteri
Danışma Hattı
SİTEMİZE ÜYE OL
SİTEMİZİN İSTATİSTİKLERİ
Üye Sayısı : 2390
Ziyaretçi Sayısı : 44764
Online Ziyaretçi : 11
Anasayfa | Özgeçmişim | Eğitimlerim | Danışmanlık Seanslarım | Foto Galeri | İletişim

Psikolojik Savunma Mekanizmaları

PSIKOLOJIK SAVUNMA MEKANIZMALARI

KAYGI

 

Elimizdeki veriler, dnyada kendi varligi zerinde dsnen tek canlinin insan oldugunu gstermektedir. Kendi hakkinda dsnmek ise -neredeyse- kendi hakkinda kaygilanmayla atbasi gider.

 

Kaygi (anksiyete), endse, kuruntu, korku, telas, znt gibi insanda baski ve gerilime yol aan duygu durumu olarak trf edilir. Kaynagi kaybolmus bir korku trdr. Kaygi, rnegin kisinin ml durumu hakkinda endse ya da tasa duymasinda oldugu gibi belli bir konuyla ilgili ve bilinli degildir. Gnlk dilde ise kaygi kavramini daha ok endse yerine, yani bilinli kuruntularimiz iin kullaniriz. rnegin sinavdan, sagligimizdan, bir toplantiya zamaninda yetisip yetisemeyecegimizden kaygilaniriz. Dnya yikilsa umursamayan kisiler iin ise kaygisiz nitelemesini kullaniriz.

 

KAYGININ KKENI

 

Kayginin biyolojik ve antropolojik olarak aiklanmasinda, organizmanin gerek yasam tehdidi altinda gsterdigi korku tepkisinden hareket edilmektedir. Yz binlerce yil nce, o zamanlarin dnyasinin sartlari altinda sik sik yasam tehditleriyle yz yze geliyor; ya korkup kaiyor veya dsmanla savasiyorduk. Ancak birok tehlikeyi insanlik olarak kontrol altina almis oldugumuz simdiki sartlarda, grece olarak ok seyrek yasam tehditleriyle karsilasmamiz nedeniyle, nesnesi belirli korku yerine, daha ok nesnesi belirsiz ya da farkinda olmadigimiz korku yani kaygi- yasamamiz kainilmaz olmustur. Ancak trihsel olarak bir dnem ogumuz ve gnmzde de -azinlik da olsa- bazilarimiz, iimizdeki bu korkuyu kaygi olarak yasamak yerine disimiza yansitarak canavarlar, hayletler ve benzeri korkulacak mitler de yaratmadik degil. Belki bunun sonucu olarak kapali yerde kalma korkusu (klostrofobi), aik alanlardan ve kalabalik yerlerden korkma (agorafobi), ykseklik korkusu gibi esitli -hastalikli- korku trleri ortaya ikti.

 

Neo-freudyen kuramlardan birine gre; ana-babanin yanlis tutumlariyla karsilasan ocuk, insanlarin gvenilmez olduklari ve dnyanin tekin bir yer olmadigi konusunda temel bir gvensizlik ya da kaygi gelistirir.

 

Bir diger kuram, kayginin kisiler arasi dogasina dikkat eker. Kk ocuk annesinin sefkat gstermesi iin kisiler arasi- kaygi duyarken, yetiskin insan da tm toplumsal iliskilerinde kabul ve onay arayisiyla bunun kisiler arasi kaygisini yasar.

 

Bir baska kurama gre ise, kayginin kkeninde dogum travmasi ve ilk kez bunun temsil ettigi ayrilma kaygisi yatar. Buna gre; insanin bagimsizlik ynnde attigi adimlar -gvenceden uzaklasmanin tehdit edici olmasindan dolayi- bir anlamda yasam korkusuna neden olurken; bagimlilik ynnde attigi adimlar ise -bireyselligini yitirme tehlikesine bagli olarak- yine bir anlamda lm korkusuna yol aar.

 

Kaygi, kimilerince dogustan gelen mizacin bir parasi olarak kabul edilirken; kimilerince grenilmis bir tepki olarak formle edilmekte; kimilerine gre de varolusu duyumsamanin bir araci olarak dsnlmektedir.

 

I VE DIS ATISMA

 

Insan, btn yasami boyunca her an iten ve distan gelen birok drt ya da gdyle karsilasir ve bunlar arasinda seim yapma zorunlulugunu duyar. Bu durum, atisma (conflict) olusturur. atisma trleri degisiktir: Olumlu ve olumsuz, ayni ve ters ynde olan gdler atisma yaratir. A olan birinin yemek bulamamasi atisma yaratacagi gibi, ayni anda ok sevdigi iki yemekten birini seme durumunda kalisi da atismaya yol aar. Kuskusuz bu atismalarin neden oldugu kaygi ayni dzeyde degildir; ancak yine de bir kaygi sz konusudur. Trk kltrnde bu durum, asagi tkrsen sakal, yukari tkrsen biyik ya da, bosa koysan olmuyor, doluya koysan almiyor gibi deyimlerle ifde edilegelmistir.

 

Kisi, amaca yneldiginde hemen her zaman bzi engellerle karsilasabilir. Engel ortadan kalktiginda ve ihtiya karsilandiginda, bunun sebep oldugu gerilim ve sinirlilik de kaybolur. Ancak, insanin ihtiyalarinin doyuma ulasmasinin byk nem tasidigindan hareketle, temel ihtiyalardan uzun sre mahrum kalisin, imknsizliklar, engeller ve atismalarin dim olumsuz sonular dogurdugunu ifde edebiliriz. Saglikli, normal, mutlu bir insan (kisa/geici ihtiya duyma anlari disinda) kronik biimde cinsellik, saygi, gven ve sevgi ihtiyalarinin aligi iinde degildir. Eger bir insan temel gereksinmelerinden birinin kronik aligi iindeyse, onun tam saglikli oldugunu syleyemeyiz.

 

 

SAVUNMA MEKANIZMALARI

 

Savunma mekanizmalari, engelleme veya atisma yoluyla doyumsuz kalan ihtiyalarin ortaya ikardigi kaygi durumlariyla bas edebilmek iin, sorunu gndeme getirmeden, bilinsizce basvurulan mekanizmalar olarak tanimlanmaktadir.[1]

 

Savunma mekanizmalarinda, insanin bir dereceye kadar kendini aldatmasi, savunmadan ok, bir nevi avunma iine girmesi sz konusudur. Nitekim bu mekanizmalarin kullanilmasi durumunda insanin kaygi dzeyini azaltan faktr de, algilamadaki bu degisikliktir.

 

1- BASTIRMA (ie-tepme; repression)

 

Kisi, benimsemedigi, hosuna gitmeyen, rahatsiz edici bir dsnceden uzaklasmak ve onu kovmak ister. Bastirma ise, bilincin kabul edemeyecegi bir takim isteklerin bilinaltina itilmesidir. Itilen bu arzular orada birer kompleks halinde saklanacak ve her firsatta esitli sekillerde bilince ikmaya alisacaklardir.

 

Bastirma (ie-tepme), sahsiyette paralanmaya yol aabilecek, kisinin ruhsal yapisina, tutumlarina ve ahlk degerlerine aykiri bir dsncenin otomatik olarak bilinaltina atilmasi olayidir. Baska bir deyisle bastirma: Toplumun rf, det, gelenek ve ahlk kurallariyla, yasalarin ortaya koydugu yasaklamalar karsisinda kisinin istek ve arzularini baski altina alan ve istek alaninin disina ikaran bilindisi abadir. Unutma, isteksizlik, durgunluk ve dalginlik, kimi kez bilin alanina kadar yaklasan kaygidan kurtulmak iin kisiligin denetimi ve engellemesi sonucu olusan gncel yakinmalar ve belirtilerdir.

 

Bastirma, gnlk yasamimizda ok kullanilan otomatik bir savunma mekanizmasidir. ocuk, ileye yeni katilan ve ana-babasinin ilgisini zerine eken kardesini ldresiye kiskanir; ancak bunu bastirmak zorundadir. Bu duygu halk kltrmzde bagrina tas basmak seklinde formle edilirken, Orhan Veli Kanik da Serde erkeklik var, aglayamam... dizeleriyle, toplumun kendine bitigi geleneksel rol kaliplari yznden en temel insn zelliklerden olan aglama istegini bastiran bir erkek portresi izmektedir. Dogu Anadoludaki bir kyde yasayan dokuz ocuklu bir ilenin gen kizi da gretmen olma istegini bastirmak zorundadir.

Bazen bastirma, bedenin bir blmnn normal isleyisini de blebilecektir. Mesela bastirma altindaki insan, cinsel gerilimden korktugu iin iktidarsiz veya frijit olabilir veya histeri krlg veya histeri felci olarak adlandirilan durumlar da gelistirebilir.

 

Bastirma ile bilinaltina itilen istekler, daha ileriki asamalarda yceltme (sublimasyon), akllestirme (rasyonalizasyon) ve yansitma (projeksiyon) seklinde tezhr edebilir. Normal hallerde bu mekanizma sayesinde birok gayr-i ahlk isteklerimiz bastirilir ve bu sayede insan hayvanliktan uzaklasarak medenlesir.

 

Bastirma sdece isteklerimizi, hayllerimizi bilinaltina iterken kullandigimiz bir dzenek degildir. Bizde derin kaygi uyandirabilecek dsnceleri de bilinaltina iterek bastiririz. Bylece olumsuz dsncenin etkisi altinda ortaya ikabilecek kaygiyi nlemis oluruz. Nitekim lm olgusunu ogu kere hi dsnmeyisimiz de bastirma trnden bir savunma mekanizmasina rnek olarak verilebilir. Insanlarin lml oldugunu bildigimiz halde sanki hi lmeyecekmisiz gibi davranir ve planlar yapariz. Olduka yasli insanlarda grlen para biriktirme ve kimseye yardim etmemek gibi durumlar da lm dsncesini bastirma davranisina rnektir.

 

Bastirma, insanin temel korunma amacina hizmet eden savunucu ket vurmanin dogrudan bir belirtisidir ve bundan dolayi yadsima ve bastirma mekanizmalarini birincil savunma sreleri olarak tanimlamak yerinde olur.

 

2- YADSIMA (yok sayma; denial)

 

Tm ilkel savunma mekanizmalari, evredeki tehlikelerin varligini yadsima amacini gder. Eger kisi tehlikeyle bas edemez ya da ondan kainamazsa, kullanilabilecek tek yol bu tehlikeyi yok saymak olur.

 

Yetiskin insanda gereklik sinamasinin gelismis olmasi, geregin tmyle yadsinmasina imkn vermez. Yine de yadsima egilimi insanda yasam boyu srer ve kaygi olusturan durumlarda geici olarak kullanilir. Birok insan, katlanilmasi g bir felket ya da yenilgiyle karsilastiginda, Bu olanlar gerekten benim basima gelmis olamaz! duygusunu yasar.

 

Yadsima mekanizmasi, en ok can sikici nitelikteki duygularin algilanmasina karsi kullanilir. Bunun rnegini Hz.Peygamberin veftindan sonra Hz.merin gsterdigi tavirda gzlemleyebiliriz. Zr Hz.mer kilicini eline alarak: Kim, Raslullah ld derse boynunu vururum! demisti.

Insanlari ne denli sevdiginden sik sik sz eden kisi de, gerekte dsmanca duygularini grmezlikten gelme abasi iinde olabilir.

Bzi insanlar ise zorlanma sonucu iine dstkleri sikintili durumlarda, her isleri yolunda gidiyormusasina davranma egilimi gstererek kendilerine ve evrelerine karsi mutsuzluklarini kabul etmezler.

 

Kaygi ve knt duygularini hafifletmek amaciyla birok insanin zaman zaman kullandigi bu yadsima yntemi bzi kisilerde sreklilik kazanabilir. Byle bir insan, duygularinin bilin dzeyine ikmasini engellemek iin kendisine ve evresindeki kisilere srekli olarak mutlulugunu kanitlama abasindadir. Ancak bunun karsiligini, gerek benligine tamamen yabancilasmakla der.

 

Inkr ve Yalanlama

 

Kisi, daha nce yapmis oldugu bir davranisi kabul etmeyip inkr ederek de bir savunma mekanizmasi gsterebilir. irkin bir davranista bulunan bir kimse, Hayir ben hibir zaman o kisiye kaba davranmadim; srekli saygili davrandim diyerek daha nceki davranisini inkr edebilir. Kisi bylece, kt davranisindan dogacak kaygiyi nlemeye abalar.

 

Bu mekanizma ayni zamanda, duygusal atismalar ve buna bagli sikinti halini hafifletmek amaciyla bu atismanin esasli bir unsurunu unutma halidir. Tek kizi len bir annenin, onun misafirlikten dnmesini beklemesi gibi.

 

3- AKLLESTIRME (mantiga brme; rationalization)

 

Bu mekanizma, kisinin genellikle sahs yetersizliklerinden dolayi gereklestiremedigi istekleriyle ilgili basarisizligini hafifletici mazeretler bulma biiminde kendini gsterir.

 

Kayginin gcn azaltmak amaciyla ve ogu kez yadsima mekanizmasiyla birlikte kullanilan akllestirmede iki temel savunma gesi bulunur:

1-     Kisinin davranisini hakli gstermesine yardimci olan ge,

2-     Ulasilamayan amalara iliskin ds kirikliginin etkisini yumusatan ge.

Gnlk yasamda herkes tarafindan kullanilan bu mekanizma, kltrmzde Kedi, uzanamadigi cigere pis der seklinde ifdesini bulmustur.

 

Bilindisi bir motivasyonun sonucu olan ve rahatsiz eden bir faaliyetin sonucunda ego (Ben), bu davranis iin entelektel bzi sebepler ml ederek kendisine karsi kaybettigi gveni ve tibri yeniden kazanabilir. Zr insan rhu kendini elestirmekten ve kusurlu grmekten dim ekinir. Bilhassa toplumun sulamalarindan ve alaylarindan korkar.

 

Kendini hakli gstermek ve dolayisiyla kendini aldatmak, savunma mekanizmalari iinde ok kullanilir. Insan olmamiz dolayisiyla her gn hesapsiz hatlar isleriz. Fakat bunlarla karsilasmak ve oldugu gibi kabul etmek iin gururumuzun zedelenmesi gerekir. Buna tahamml edemedigimizden, hareketlerimizi Hatasiz kul olmaz diyerek mzur gstermek yolunda gayretlerde bulunuruz. Mesela kopya eken bir grenci bu davranisina bir dizi neden bulabilir: Ders o kadar zordur ki kopya ekmese asla geemez ya da, gretmeni de vaktiyle kopya ekmistir. Msterisine mali hakkinda yalan syleyen esnaf da, byle yapmasa satis yapamayacagini ileri srer.

 

Akllestirme mekanizmasi, her zaman insanin sahs yetersizliklerinden kaynaklanan basarisizlik durumlarinda kullanilmaz. Zr insanin bizzat kendi irdesi disinda gelisen olumsuz durumlarda da (sikintilar, hastalik, dogal fetler vb.), -bazen kismen dogru; ve ogu kez mkul, fakat tam dogru olmayan sebepler ileri srlerek- iinde bulunulan sartlarin olumsuzlugu en aza indirgenmeye alisilmaktadir. Akacak kan damarda durmaz, Dsmez kalkmaz bir Allah, Gn dogmadan neler dogar gibi ataszleri bu tr akllestirmeyi rneklendirir. Bunlarda, durum tespiti yapmaktan ziyde insanlari bir hedefe ynlendirme vardir. Ayrica bu szlerdeki dn motifler olduka dikkat ekicidir. Bu durum, Trk halkinda bulunan gl dn inanlarin, toplumun hfizasi sayabilecegimiz ataszlerine yansimasiyla aiklanabilir. Zr basa gelenlerin kader olduguna mn ve gelecege dir umut beslemek mminin tutumudur. Nitekim yet-i kermede: Rabbinin rahmetinden, yolunu sasiranlardan baska kim mit keser? (15/Hicr, 56) buyurulmakta; ve bunun gibi, ileriye umutla bakmayi tesvik eden birok yet bulunmaktadir.[2] Bu sekilde uygulanan mekanizma, insani tedbirsizlige ve pasiflige yneltmedigi srece yararlidir.

 

Bir insanin akllestirme mekanizmalarinin geerliligini sorgulamak, o kisinin kendine olan saygisini korumak iin glkle kurdugu savunma sistemlerine karsi bir tehlike olusturur.

 

Neden bulmak, insani gereksiz engellenme duygularindan korur ve yetersizlik duygularinin hafifletilmesine yardimci olursa da, karsiligi, insanin kendisini aldatmasiyla denir. Gerek/mevcut benlik ile idealize edilmis benlik birbirinden koptugu oranda bu mekanizmanin kullanim alani da genisler. Kendisini oldugu gibi kabullenemeyen bir insanin yasaminda hosgrye de yer olmaz. Elestiriye katlanma gc olmayan byle bir insan, yaptigi her davranisi hakli grmek veya gstermek geregini duyar. Bylece varolus sorumluluklarindan ve kendi gznde degersizlesmekten de kainmis olur.

 

Bu savunma ve uyum sreci asiri sekilde kullanilirsa, czi irdenin sorumluluk alanini daraltir; azim ve gayretin gc zayiflar; kisi kendini olaylar karsisinda ciz hissetmeye baslar.

 

4- Sakaya vurma (mizh; humor)

 

Kiside kaygi uyandiran dsncelerin ciddiye alinmamasidir. Bir insan bir konudaki yetersizligi ya da beceriksizligi nedeniyle evrenin kendisini kk greceginden ekinip bir girisimde bulunamaz ya da davranis yapamazsa, evreden bekledigi elestirileri sakaya vurup kendi kendine ynelterek kaygidan kurtulabilir. Ingilizlerin, Birok gerek saka ile anlatilir atasz bu vakiaya isik tutmaktadir.

 

Nasreddin Hoca bir gn ata binmek ister. Birka kez dener; beceremez. Hey gidi genlik hey! diye iine eker. evreye bakinip kimsenin olmadigini grnce kendi kendine sylenir: Atma hoca, ben senin genligini de bilirim.

 

5- YN DEGISTIRME (yerine koyma; displacement)

 

Yerine koyma da denilen bu mekanizmanin kullanildigi durumlarda, doyuma ulastirilamayan gd belli bir kaynaga yneltilmekte; veya engellemenin kaynagina gsterilemeyen tepki, daha az tehdit edici ve daha kolay ulasilabilen bir nesneye yneltilmektedir.

 

Bu duruma gnlk yasamda ok sik rastlanir: Is yasaminda stleri tarafindan haksizca elestirilen kisi, disa vuruldugunda tehlike yaratabilecek duygularini nce baski altina alir; sonra bu kizginligini, yoktan bir neden bularak esinden ya da ocuklarindan ikarabilir. zellikle reddedilmeye ve elestiriye asiri duyarli kisiler, evrelerine karsi gelistirdikleri uysal tutumlarin ardindaki kizginlik duygularini srekli bastirir; ve sonrasinda, nasil olsa kendilerine katlanmak zorunda olan samar oglanlarina bosaltirlar. Bu durum, halk arasinda Esegini dvemeyen semerini dver ya da Gavura kizip oru bozmak ifdeleriyle belirtilmistir.

 

6- YANSITMA (projection)

 

Yansitma mekanizmasi, insanin, kendi kusurlarini ve aykiriliklarini baskalarina ve esyanin tabiatina baglamasi ve yansitmasidir. Iki sekilde islemektedir:

 

1-   Kisi kendi eksikliklerinin ve yenilgilerinin sorumlulugunu ya da suunu baskalarina ykler. Her trl sorumluluk ve fatura, kendi disindaki kisilere, yneticilere, sisteme, dis glere ve dsmanlara yklenir. Basarisizliklarinin ve gayret gstermeyislerinin nedenini aiklarken: Eger ... olsa veya verilse bizler dnyaya meydan okuruz ve islerimizi herkesten daha iyi yapariz ifdelerine bol miktarda yer verirler. Dolayisiyla, bu istekleri yerine getirilmedigi iin istenilen dzeyde alismadiklarini veya sistemin degismesini ve baharin gelmesini beklediklerini sika belirtirler. Sonu olarak bu insanlar masumdurlar ve gnhsizdirlar. Her seyin sistemden, dis glerden veya yneticilerden kaynaklanmakta oldugu kanaati zihinlere yerlesmistir. Basarisiz grenci hakkinin yendigini syler; gol atamayan futbolcu arkadaslarinin iyi pas vermedigini iddia eder.                                                                                            esitli yakinmalarla klinige basvuran bir gen kadin, tedvnin baslangicinda sorunlarini kocasinin yetersizligiyle aiklamisti. Oysa egosu yeterince olgunlasmamis olan bu kadin hibir konuda karar verme yrekliligini gsteremiyor ve kendi yetersizligini grmemek iin srekli kocasini suluyordu. rnegin, zellikle aksam saatlerinde kendini nasil oyalayacagini bilemediginden, kocasi ilgiyle bir gazete okudugunda ya da bir televizyon programini izlediginde, onu bencil bir kisi olmakla ya da her gece evde oturmak istemekle suluyordu. Uysal bir adam olan kocasi ilgilendigi seyi birakip, o gece iin nasil bir nerisi oldugunu sordugunda, sorumlulugu ve kararsizligiyla bas basa kalan gen kadin bu kez de yeni bir yansitma tr gelistirerek kocasini kararsiz olmakla suluyordu. (Gentan, s.78)

 

2-   Istenmeyen, kabul edilemeyecek trden arzu ve tutumlari yansitma egiliminden kaynaklanir. Dedikoducu bir kadin, evresindekilerin onu ekistirdigine inanir. Esini aldatan bir erkek, bunu esine asiri kiskan davranarak yansitir.

 

Bu egilim daha ok kendini kati deger yargilariyla yneten kisilerde grlr. Bylesi insanlar, bilince ulasmasi sakincali grlen egilimlerini (akllestirme/neden bulma gibi diger mekanizmalarla denetleyemediklerinde) yansitma yoluna basvururlar. Bylece kisi kendi ariligini korumus olur ve duygularini yansittigi insani kt amali biri gibi grmeye baslar.

 

Kimi insanlar da degersizlik duygularini yansitarak diger insanlarin kendini kmsedigine inanir. Byle insanlar baskalarinin kendine gsterdigi davranislara asiri duyarlidir; ve reddedildiklerini ya da degersiz bulunduklarini kanitlayici ipulari ararlar. I gvensizligin dis dnyaya yansitilmasi sonucu gelistirilen bu yalin tepkiye halk dilinde alinganlik denir.

 

7- ZDESLESME (aynlesme; identification)

 

zdeslesme mekanizmasi, hayatta trl basarisizliklar ve yilginliklar karsisinda kisinin, bazen herhangi bir alanda basarili bir kisi veya grupla kendini bir sayma veya kendini onlara yakin hissetmesiyle kism bir doyuma ulasma abasi olarak tanimlanabilir. Hayatin btn sosyal messeselerinde, egitimde, dinlerde ve ideolojilerde birok prensip ve degerlerde rol oynayan bu mekanizmanin bzi sonulari mspet ve normal, bazilari mblgali, bazilari ise zararlidir.

 

zdeslesme, normal gelisim sreci iinde ocuk ya da ergenin -benligine rnek olarak- erkek ise babasini, kiz ise annesini ya da diger kisileri seip onlara benzemeye alismasi; yani taklit yoluyla grenme srelerinin bir parasi olarak yasanir. Erkek ocuk babasinin konusma biimini, sokakta sik sik karsilastigi delikanlinin yrysn, televizyonda izledigi film kahramaninin yrekliligini, gretmenin bilgiligini, okudugu romandaki erkegin gcn iine aktarip bunlarla zdesleserek, kisiligini cinsiyetine uygun olarak gelistirir. Kiz ocuk da annesi gibi sevimli, filmdeki kadin oyuncu gibi alimli, komsudaki abla gibi bakimli, gretmeni gibi insancil geleri benimseyerek kadinca gelismenin gerekli oldugu zdeslesmeyi yapar.[3] Anasina bak kizini al, kenarina bak bezini al, Babasi eksi elma yer, oglunun disi kamasir, zm zme baka baka kararir seklindeki ataszleri bu zdeslesmeyi ifde etmektedir

 

ocuklukta baslayan zdeslesme sreci genlik aginin sonunda tamamlanir. Bu agin sonunda insan kendine zg kisiligini kazanmis ve tamamlamistir. Buraya kadar anlatilanlardan; saglikli bir zdeslesme yapilanmasinda ve kisiligin gelismesinde, ocugun ve gencin iinde yasadigi toplumsal, kltrel evrenin ok nemli bir etken oldugu grlmektedir. ocuk ve gen, gdlerine doyum saglayan nesneleri ve kisileri iine yansitmak ve onlarla zdeslesmek zorundadir. Bu nedenle, sunulan ne ise onu ve onun paralarini alacaktir.

 

Genlik agindan sonra zdeslesme yapilan kisilerin sik sik degismesi ise olumsuz gelismelere yol aabilir: Kisilik zellikleri belirlenemez. Karsisina her ikani taklit eden, hemen benimseyen, sonra terk eden silik soluk bir kisilik olusur. nl bir artistin sa biimi, bir tanidigin konusmasi ... roman kahramaninin tutumu ya da davranisi bir sre taklit edilir; sonra bunlarin yerini baskalari alir. Bylece yasamini taklitlerle geiren kisiliksiz bir insan ortaya ikar. Karga kekligi taklit ederken kendi yrysn sasirmis ve Keklik saksagana imrenmis, kendi yrysn sasirmis ataszleri, bir savunma mekanizmasi olarak kullanilan zdeslesme yoluyla doyum saglama abalarini vecz bir sekilde hicvetmekte; ve herkesin kendisini, bizzat kendi gerekligi ierisinde degerlendirmesi gerekliligini vurgulamaktadir.

 

Netcede hepimiz hayran olduklarimizi taklit etmek ve onlara benzemek meylindeyiz. Her zaman kuvvetli, tibrli, sevilen ve sayilanlari taklit etme temaylndeyiz. Benimseme mekanizmasi ile, okul ve toplumda ok nemli rol oynadigindan, egitim konularinda bu mekanizmadan genis lde istifde edilebildigi gibi; genlerin benimseyecegi kahramanlarin mspet olmasina da dikkat etmek gerekmektedir.

 

Yetiskin dnemde ise zdeslesme, kisinin degerini koruma ve artirma amacini gden bir savunma mekanizmasi olarak kullanilir. Benimseme, rha sulh, henk, tatmin ve saadet verir. Yetiskin insanlar isleriyle,[4] evleriyle, zel ilgi konulariyla, ocuklarinin basarilariyla ve siysal gretilerle zdeslesirler. Bagli oldugu grubun gelismesi ve basarisi gibi, yenilgileri ve sorunlari da insani kendi basari ya da sorunuymusasina yakindan ilgilendirir. Ancak, eger insan kisisel degerlerini ve yeterlik duygularini zdesim gruplarina asiri oranda baglamissa, zdesimlerinin yetersiz kaldigi zorlanma durumlarinda ya da zdeslestigi grubun ds kirikligi yaratmasi sonucu kendine olan saygisini kolayca yitirebilir.

stelik 2. Dnya Savasindan bu yana ve zellikle son yillarda hizli toplumsal degismelerin yarattigi saskinlik ve anlamsizlik duygulari, insanlarin gruplara eskisinden daha ok siginmalarina neden olmustur. Gnmzde, zellikle gelismis toplumlarda insanlar alisilmisin disinda bzi inan gruplarindan anarsist felsefe gretilerine kadar esitli gruplarla zdeslesmektedir. agdas insan, toplum gznde deger ykseltici gruplarin yani sira, teknolojik toplum kurallarina karsi ikan azinliklarla da zdeslesebilmekte ve hatt bazen zdeslesme mekanizmasinin sinirlarini da asarak, ilerde tartisilacak olan ilestirme mekanizmasini kullanma yoluna gitmektedir. Dolayisiyla agdas insanin sorunu ogu kez zdeslesme ihtiyacinin tesinde bir kimlik bunalimi niteligine ulasmaktadir.

 

Diger savunma mekanizmalarinda oldugu gibi zdeslesmede de gerekten kopmamak nemlidir. Eger birisi, sosyal bir kurum veya kisiyle gerekte oldugu gibi degil de dssel olarak zdeslesmisse, karsimizda bir sahsiyet bozuklugu var demektir.

8- ILESTIRME (introjection)

 

Ilestirme mekanizmasi, kisinin, bir diger insanin ya da bir grubun bzi zelliklerini ve inanlarini kendi benligine katarak kisiliginin parasi durumuna getirmesidir.

 

Ilestirme ve zdeslesme mekanizmalarinin ortak ynleri olmakla birlikte, ayrildiklari nemli bir nokta vardir: zdeslesmede kisi, kendi ideallerine uyan insanlari ya da kavramlari benimser; ilestirilen degerler ise, kisinin nceki inanlarina ters de dsse kabul edilirler. Bir insanin, dsncelerine uygun dsen bir siysal gretiyle zdeslesmesi kendi seimiyle olur. te yandan, diktatrlkle sulanan bir dzen degisikligi karsisinda kisi, gvenligini koruyabilmek iin bu rejimin getirdigi yeni degerleri -nceki inanlariyla uyusmasa da- ilestirebilir. Bu durum, Bkemedigin eli p seklinde ifde edilebilir.

 

9- YAPMA-BOZMA (undoing)

 

Ana-babanin ve daha sonralari toplumun ilestirilen degerleri, kisiye, uygunsuz davranislarindan tr kendini sulama, yargilama ve cezlandirma sorumlulugunu ykler. Yapma-bozma mekanizmasi, kisinin kendisi ve evresi tarafindan onaylanmayacak dsnce ya da davranistan vazgemesi; ve eger byle bir sz ya da eylem disa vurulmussa, ortaya ikan durumu onarmasiyla belirlenir. Bir baska anlatimla; bu mekanizma sululuk duygularina karsi gelistirilir ve det bir szcg yanlis yazan kisinin kagidi bir silgiyle temizleyerek o szcg yeniden yazmasina benzer.

Yapilan yanlisi dzeltmenin ya da ondan tr zr dilemenin cez tehdidini bagislanmaya dnstrebildigi, ocukluk yillarinda grenilir. Yapma-bozma mekanizmasi, kkenini iste bu yasantilardan alir.

 

Yapma-bozma mekanizmasi gnlk yasamda ok sik kullanilir. Kusurlu davranislarimiz iin diledigimiz zrler, gnhlarimiza karsilik verdigimiz sadakalar ve arada bir duydugumuz pismanliklar bu mekanizmanin rndr.

Islm dininde nemli yer tutan tevbe ise gnhlari silen bir etkiye sahiptir. Ferdin isledigi gnhtan dolayi sululuk hissetmesi, yeniden gnh islemesine bir lde engel oldugu gibi; bu duyguyu yasayan kisiler su veya bu sekilde rhen rahata kavusabilmek iin sululuk duygularini azaltmayi veya yok etmeyi istemektedirler. Dolayisiyla, gnhin tirfiyla baslayan tevbe sreci, gnhkrin sululuk duygusunu azaltmada nemli bir fonksiyona sahip olmaktadir. Zr kisi tevbe ile sdece i dnyasini gnhin mnev kirinden arindirmakla kalmaz, ayni zamanda yasadigi i atismalardan da kurtulur. Essen o, hiss ve fikr olarak yasadigi ikilemlere tevbe ile bir zm bulmus olmaktadir. O, gerek/mevcut beni ile ideal beni arasinda yasadigi i mcdelesini ideal beni ynnde tercihte bulunarak sonulandirmaktadir. Buna gre, ferdin gnhkar haliyle blnms ve paralanmis kisiligi, tevbe etmesiyle yeniden birlesip btnlesir. Bu durum kisiyi mutlu eder; nk tevbeden sonra kisi, yasadigi i atismalardan, i hesaplasmalarindan, duygusal ve bilissel eliskilerinden kurtulmaya baslar. Bylece rhunda yasadigi kavga ve mcdelenin ardindan rhen sknete ulastigini hisseder ve yeniden ruhsal dengesini kurar. Zr zihinsel tutarlilik, inandigi ve baglandigi degerlerle uyum iinde olmak rh sagligi iin gereklidir.

Hiristiyanliktaki gnh ikarma da insanin yaptigi yanlislarin bagislanmasina ve her seye yeniden baslayabilmeye duydugu yogun ihtiyaci yansitir. Reenkarnasyon inanisi da bu ihtiyatan dogmustur denilebilir.

 

Sululuk duygularinin ok yogun oldugu durumlarda ise kisi bu duygularin olusturdugu kaygidan kurtulma yolunu cezlandirilmada arar. Cinyet isleyen kisilerin bazen yillar sonra polise basvurarak sularini tirf ettikleri grlmstr. Sululuk duygulari en st sinira vurdugunda ise bazen tek kurtulus yolu intihar olarak grlr.

 

Ana-babalar ocugu engelleyici ve sulayici tutumlar gelistirirse, ocugu zerklikten ve girisim yeteneginden yoksun birakirlar. ok asiri durumlarda ise, yaptigi her davranistan sulanan, her konuda kararsizliga kapilan ve det kendi varligindan sululuk duyan kisiler ortaya ikar. Bu kisiler, toplumun onaylamadigi eylemlerin yani sira, normal insanlar iin olagan sayilan davranislardan tr de sulanirlar. Kimi insan yolda yrrken adimi bir tmsege takildiginda bile agzindan pardon! szcg ikar. Bir digeri, tek basina karar vermenin yaratacagi sululuktan kurtulmak iin alisverise ikarken yanina birini alir ya da yanlis karar verme korkusuyla btn dkkanlari dolasir; yine de evine dndgnde yanlis bir seim yapmis oldugu inancina kapilarak dnp, aldigi esyayi degistirmek ister. Kimi ise bir topluluk iinde aklina gelen dsnceleri -yanlis bir sey syleyecegi korkusuyla- aiklamaz.

Sulayici ana-babanin rn olan bu kadar kati bir vicdan (sperego), kisiyi her trl girisimden alikoyar ve yasam alanini daraltir.

 

Yapma-bozma mekanizmasi daha ok kisinin haberdar oldugu sululuk duygularina karsi gelistirilir ve gereginde yadsima ve yansitma mekanizmasiyla birlikte kullanilir.

 

10- TELF (dengeleme; dnleme; compensation)

 

Kisinin, doyuramadigi yahut engellenen istek ve amalari yerine baskalarini koymasidir. Bylece engellenme sonucu kaygiya dsen, uyumsuzluk gsteren insan, baska alanda elde ettigi basariyla kendine olan sayginligini srdrebilir. Bu dzenekte, asagilik duygusuna sebep olan gerek veya hayl kusurlar, fizik veya mnev sahalarda diger kabiliyetler ve karakteristikler abartilarak telf edilir. Ancak bu telf, baskalarinin begenme ve hayranligina muhtatir.

 

Telf bazen belirli bir amaca ynelik bilinli davranislar biiminde grlebilir. rnegin, bedensel bir sakatligi olan bir insan, srekli abalari sonucu bu durumun olumsuz etkilerini telf edebilir. Nitekim olimpiyat sampiyonu bir yzc, geirmis oldugu ocuk felcinin biraktigi hareket yetersizligine karsi yilmadan savasarak bu basarisina ulasmistir. Demosthenes[5] konusma glgn, Byron[6] ayagindaki sakatligi, Beethoven[7] ve Smetana[8] agir isitmelerini bu mekanizmayla telf etmislerdir.

 

Telf edici tepkiler daha ok dolayli bir biimde gelistirilir. Sakatliginin ya da yetersizliginin etkilerini dogrudan gidermek yerine, kisi, bir baska ynn gelistirerek ya da ilgiyi bir diger ynne ekerek bu eksikligini telf edebilir. Harcanan bu aba, kisinin yaraticiligina ve kendini gereklestirmesine de olumlu katkilar yapar:

ile yasaminda mutsuz olan kisi, ile iindeki uyumsuzlugu nasil giderecegini bilemez; bu konuda kendini eksik ve yetersiz hisseder. Fakat buna karsilik kendini is yasaminda yetenekli bulursa, ile mutlulugunu saglamak iin aba gstermek yerine kendini is hayatina verir.

Doyumlu bir sosyal iliskiye girememis bir niversiteli gen, kendinden ve yetistirilis biiminden ileri gelen eksikliklerini gidermek iin aba harcayacak yerde, btn enerjisini basarili oldugu derse verir ve kendini sosyal yasamdan tamamen soyutlar. Eger bu gen derslerinde de pek basarili degilse, enerjisini baska yollara ynlendirebilir. rnegin, politik tutumuna uygun bir asiri akima girerek btn enerjisini o ynde kullanabilir. Yine; derslerinde basarisiz olan bir grenci spor yaparak sayginlik kazanmaya; isinde basarisiz olan bir kisi de dernek islerini ok iyi ve yararli bir biimde yrtmeye alisabilir.

Fiziksel grnm ekici olmayan bir gen kiz, evresinde olusturdugu sicak ve sempatik etki sonucu pek ok erkegin ilgisini ekebilir; ya da alisip, basarili bir biimde doktorasini yapar ve bilim alaninda basarili bir kimse olarak herkesin dikkat ve takdirini kazanabilir.

ocuk shibi olmak isteyen bir kadin ise, bu istegini gereklestiremiyorsa, evlatlik edinerek veya anaokulunda gretmen olarak doyum arayabilir.

Kocasindan sevgi ve ilgi grmeyen bir kadin, alisveris yapma ve parasini bir seylere sahip olma iin harcama egilimine girebilir. Hayatindan memnun olmayan kadinlarin sik sik sa modellerini degistirmek istemeleri de buna rnektir. Aslinda hayatini degistirmek isterken, bunu yapamadigi iin, mdhale edilmesi daha kolay bir alanda degisiklik yapma yoluna giderler.

 

Ne var ki telf edici tepkilerin hepsi olumlu ve yararli degildir: Sevilmedigine ve istenmedigine inanan bir ocuk, diger ocuklara zorbalik ederek eksikligini gidermeye alisabilir. Sevgiden yoksun kalmis ve engellenmis biri, yalnizligini asiri yemekle telf edebilir. Kimi sik sik ilesindeki nemli kisilerden sz eder; kimi ise srekli olarak diger kisileri ktleyerek ya da basarilarini kmseyerek kendi dzeyine indirmeye abalar.

 

Iinde yasadigimiz kltrde, bir seyi diger insanlardan daha iyi yapmayi istemek normal bir duygudur ve byle bir tutum kisilerin yani sira toplumlarin da gelismesini saglar. Ancak olumsuz telfde bu mekanizma farkli biimde isleyebilir ve: ben ondan daha iyisini yapmak isterim! tutumunun yerini: onun benden daha stn olmasini engellemeliyim! tutumu alir. Bu tr egilimler kisiyi kendi eksiklik duygularindan kurtarmadigi gibi, ogu kez iinde yasadigi toplum grubunun gelismesini engelleyici sonulara da neden olabilir.

G kazanma hirsi, kisiyi resizlik duygularina karsi korumayi amalamistir. Byle bir insan, en kk bir zayifliginin baskalari tarafindan fark edilmesine katlanamaz; yardim isteme gibi diger insanlar iin olagan karsilanan yollara basvurmaz; baskalarinin grslerine kolayca katilmaz.

G kazanma abasi, toplum iinde silinme ve nemsiz grnme korkularini da telf eder. Ve kisi, yumusak bir tutum gstermenin yalnizca tehlikeli olduguna degil, kk dsrc olduguna da inanmaya baslar. Byle kisiler, diger insanlarin kendilerini her zaman hakli grmesini ister; nemsiz bir konuda bile yanlislari gsterildiginde hirinlasir. Her seyi herkesten daha iyi bilmeleri/yapmalari gerektigi inancindadirlar. Nevrotik dzeyde g kazanma ihtiyacinin diger bir belirtisi kendi bildigini okuma istegidir. Byle biri, bekledigi seyler istedigi biimde ve istedigi anda yapilmazsa hirinlasir.

 

Toplum iinde silik ve nemsiz olma kaygilari, ogu kez sayginlik kazanma abalariyla telf edilir. Byle bir kisi, insanlari etkilemek, onlarin hayranligini ve saygisini kazanmak ister. Onlari gzelligi, zeksi ve olaganst basarilariyla etkiledigini dsler; bol para harcar, son ikan kitaplardan, tiyatro oyunlarindan ya da tanidigi nl kisilerden sz eder. Sayginlik kazanmayi nevrotik dzeyde ihtiya olarak arayan insan, kendisine hayranlik duymayan kisilerden kainir. Kendine olan saygisi begenilmek zere kuruldugundan, ilgi grmedigi yerde kendisinin hie indirgendigi sanisina kapilir; asiri alinganligi sebebiyle sik sik kk dsrldgne inanir; nemsenme korkulari arttika distan gzlemlenen davranislarina kizginlik ve hirinlik egemen olur. Dolayisiyla, kaygi ve dsmanlik duygulari srekli yenileriyle beslenir.

 

Kimi insanlar resizlik duygularini ve kk dsme kaygilarini paranin getirdigi g ve sayginlikla telfye alisir. Bazen toplum degerleri de para hirsinin mantik disi bir nitelik kazanmasini pekistirebilir. Para kazanma hirsi, yoksul kalma ve diger insanlarin yardimina gerek duyma kaygilarina karsi gelistirilir. Bu korkuyla gdlenen kisi, para kazanabilmek iin her trl imkni degerlendirir ve srekli alisir. Ne var ki kazandigi parayi daha iyi yasamak iin kullanamamasi, bu abasinin savunma niteligini aika ortaya koyar.

 

Asiri Telf (overcompensation)

 

Kisi bozuma ugradiginda, evresi tarafindan asagilanma ve kendine olan saygisini yitirme tehlikesiyle karsi karsiya kalir. Bu tehlikeyi ortadan kaldirmak ve atismadan kurtulmak iin asiri aba gsterir. Gsterilen bu abanin sonucunda, asagilanmaya sebep olan kusur giderildigi gibi, bunun ok daha tesine varilir ve o alanda stnlk kazanilir.

nl konusmaci Ciceronun[9] ocuklugunda kekeme olmasi, Hitler,[10] Mussolini,[11] Napolyon[12] gibi nrin yapili kisilerin byk gce ve iktidara ulasmalari, pek ok kadin film yildizi ve vcut gelistirme sampiyonunun ocukluklarinda elimsiz ve gsterissiz olmalari asiri telfye rnek olarak gsterilebilir.

 

11- YCELTME (sublimation)

 

Telf, engellenen ve doyurulamayan istek ve davranislarin yarattigi tedirginligin, onlarin yerine geebilecek diger istek ve davranislarda giderme biiminde isleyen bir mekanizmadir. Yceltme mekanizmasinda ise, ilkel nitelikteki egilim ve istekler dogal amalarindan evrilerek, toplumca begenilen etkinliklere dnstrlrler. Bu nedenle, tm basarili savunma mekanizmalari yceltme basligi altinda toplanabilir.

Gerekte bu terim spesifik bir mekanizmayi tanimlamaz; edilgenlikten etkenlige gemek, olumsuz bir amaci yapici bir yne evirmek gibi trl basarili savunma yntemleri bu baslik altinda toplanabilirler. Ortak olan yn, egonun, bosalimi engellemeksizin ulasilmak istenen amaci degistirmesidir. Yceltilmis drtlere dolayli yollardan da olsa bosalim imkni saglanir. Oysa basarisiz savunma mekanizmalarinda drtlere ikis yolu bulunamaz. Buna karsilik yceltme mekanizmasinda zgn drt ortadan kalkar; nk kendisine it enerji baska bir amala kullanilir.

 

Mesel saldirganlik ve baskalarina zarar verme gds en ilkel ve kaba biimde ortaya iktigi zaman insanin adam ldrmesine yol aabilir. Srekli dvsmek ve baskalarina posta koymak isteyen kisinin bu davranisi -toplumsal nitelik kazandika- ilerde beki, polis ya da asker oldugu zaman grevinin bir parasi gibi grlr. ocukluk dnemlerinde cinsellige karsi duyulan yogun merak ise, yetiskinlikte bilimsel arastirmaya dnsebilir. ocukluk yillarinin olagan gstermeci egilimleri, bazen bir insanin herkesin hayranligini kazanmis bir oyuncu olmasiyla sonulanabilir.

 

12- KARSIT-TEPKI OLUSTURMA (reaction-formation)

 

Bu savunma mekanizmasi, gerek duygu, dsnce ve beklentilerinizin tam aksini yaptiginiz zaman kendisini gsterir. Gerek duygularinizi gstermek, iinde bulundugunuz durum iinde uygun kamayacagindan, gerek duygulariniza zit fakat o durum iinde kabul edilebilen duygulari gstermeye baslarsiniz. Buna, karsit-tepki gelistirme adi verilir.

rnegin; toplantilarda herkesten daha neseli grnen, her seye glmeye hazir olan kisi belki de gerekte mutsuzdur.

Srekli saldirgan davranislarda bulunan biri, insanlardan korktugu iin byle tepkiler gelistirmis olabilir.

Yeniden evlenmesine, kk ocugunun bir engel olusturdugunu dsnen dul anne, iten ie ocuguna duydugu kin ve fkesini, ocuguna asiri bir ilgi ve sevgi gstererek saklama abasina girebilir.

Aik-saik yayinlara asiri tepki gsteren kisi, kendi cinsel drtlerini denetimde glk ekiyor olabilir.

Yine toplumumuzda kendilerine biilen rolden ya da biztih kadinsi zelliklerinden utanan bzi kadinlar da kadin olmak yerine, erkeksi davranis ve giyim tarzini benimseyerek ki erkek fatma tbiri bunun iin dogmustur- birinci sinif bir kadin olmayip, ikinci sinif bir erkek (zentisi) olmayi tercih ederler.

 

Bu mekanizmayi kullanan kisiler, kendi yasamlarini oldugu gibi yakin evrelerindeki insanlarin davranislarini da baski altinda tutma egilimindedirler. Yasam alanlarini dar tutarak kendilerini koruduklarindan, baski altindaki isteklerini kiskirtabilecek her trl yenilige ve degisiklige karsi ikarlar.

 

Karsit tepki olusturma, ideal benligi gerek/mevcut benlige en ok yabancilastiran savunma mekanizmasidir.

 

13- HAYL KURMA (fantasy)

 

Kisi, istekleri ve amalari gereklesmedigi zaman ogu kez hayl kurmaya baslar. Bu sekilde gerek dnyasinda onu sikan dsncelerden uzaklasir, daha doyumlu grnen bir hayl dnyasina girer. Bu tr bir savunma mekanizmasina kltrmzde, A tavuk (ryasinda) kendisini bugday ambarinda grr, rya ile hly olmasa, zgrdn cani ikar ataszleriyle atifta bulunulmaktadir.

 

Arada bir hayl dnyasina kaisin, insandaki gerginligi gidererek gnlk yasantisindaki sorunlarla daha etkin bir sekilde mcdele etmesine yardimci oldugu sylenebilir. Zr bu hayller, kisiyi kismen tesell eder ve tatminsiz kalan ihtiyalarini giderecek yeni yollar telkin edebilir: Mesel; dar gelirli kapici Ahmet Efendi, sik sik kendisini zengin bir is adami olarak hayl eder. Trkiyenin en zengin kisilerinden biri olacak, byk kentlerde isyerleri aacaktir. Bu kadar nl olan Ahmet Bey, ara sira ansizin isi ilelerini ziyaret edecek ve onlarla birlikte oturup, onlarin mtevazi sofrasinda yemek yiyecektir. Bir gn bu isi ilelerinden birinde gen ve gzel bir kizla tanisir...

 

Bu hlylar zahmetsizce btn isteklerin doyurulmasina, btn zorluklarin halledilmesine yaradigi iin ok cziptir ve doyurucudur. Ancak bu mekanizmanin siklikla kullanilmasi, hayl dnyasi ile gerek dnyanin birbirine karistirilarak insanlarin gereklerle iliskisini kesmesine neden olabilmekte ve gnlk yasama uyumu zorlastirabilmektedir. Rh saglikli ise hayl dsnce, realiteyle kontrol edilir. Bu kontroln olmadigi, tamamen hayle dalan ve hayli de gereklikle karistiran kisilerde rh sagligi ciddi olarak bozuluyor demektir. nk kisinin gereklerle ilgisi azalacak ve haylleri gerek gibi grmeye baslayacaktir. Bir netce olarak mblgaciligin, vnmenin, maraz yalanlarin ortaya iktigi grlr.

 

Diger taraftan; ds kurmanin gerekle olan baglantisi ne kadar saglamsa o kadar yararlidir. Pek ok byk basarinin (telefon, radyo, tv gibi) baslangita yalnizca birer hayl oldugu unutulmamalidir. retken ve mucit kimselerin hayl gcnn zengin oldugu; hayl kurmanin yaratici zekyi kamiladigi da sylenir. Ancak kisi hayl ile gerek arasindaki siniri bildigi; ve kurdugu hayller, gerek dnyasiyla iliskisini kesmedigi srece hayl kurmanin sakincasi yok, aksine yarari vardir.

 

14- SEMBOLLESTIRME (symbolization)

 

Sembollestirme, esitli dsnce ve hisleri kinyeli ve rtl bir sekilde ifde ettiren tekniktir. Baski altinda bulunan duygu ve dsncelerin biim degistirerek bilin alanina girmesidir.

Devamli el yikama ve temizlenme takintisi, mnev bir kirlenmenin ya da gnhkrlik duygusunun sembol olabilir. Gaddarlik, zulm duygusu ve arzusu, kinyeli alaylar ve tcizler sembolik hicivlerle tdil edilir. Saadet ve sans getirecegine inanilan esyalar, fetisler de birer sembolden ibrettir. Ds ve ryalarda islerligi olan bu dzen, rh hastaliklarinda algi ve dsnce bozukluklarinin ortaya ikmasina yol aar.

 

15- GERILEME (regression)

 

Davranislarin ocukluk ve genlikteki duygusal gelisme dnemlerine geri dnmesidir. Kisi, gereklerden kamak, kaygi ve gerilimden kurtulmak iin, ok eskilerde kalmis ocukluk yaslarinin tutum ve davranislarini benimseyerek, o yillarin dirlik dzenlik iinde olan, ileden ve evreden destek bulan, anlayis gren dnemini yeniden yasamak ister.

 

Gerileme, ocukluk dnemindeki saplantilara dogru olur. Yetiskinlere zg nesne ve kisi iliskilerinden, ocukluk dnemleriyle ilgili olanlara; ya da bunlarin yerini tutanlara dogru gerileme rh sagligini bozar. Engellerle karsilasan insan, kisiligini bunlari asamamanin yarattigi kaygidan kurtarmak iin bu tr savunma dzenine siginir. Gerilemede bilindisi istekler canlanir ve degisik belirtilerle bilince ikarsa, ruhsal bozukluklara sebep olur. Bilin alani trl korkular, endseler, gerekdisi dsncelerle dolar. Gnlk yasamin gerekleriyle basa ikamayan, bunlarin yarattigi kaygiyi basarili biimde zemeyen kisi, ruhsal bir yakinma ya da bozukluga siginarak kendisini savunur. Ancak bu savunma biimi saglikli degildir.

 

Bazen gelip geici gerilemeler gnlk yasamda da ortaya ikar. Yabanci birinin yaninda heyecanlanmak, dsndgn syleyememek, kekelemek, asiri el kol hareketleri yapmak, kk bir engel karsisinda bagirip agirmak, evreden hep anlayis ve destek beklemek, asiri duygulanma ya da cosku belirtileri ocukluk dnemi saplantilarina geri dnstr.

 

16- SAPLANMA (fixation)

 

Kisinin gelisim izgisi iindeki belli bir noktada veya belirli bir alanda duraklamasi, diger tm alanlarda normal gelisme izgisini izlerken, o alanda ilerleyememesidir.

 

Saplantilar ve gerilemeler gdlerin doyumuna baglidir. ocukluk ve genlik aginda gdnn doyum biimi kisinin kaygisini giderir. Yasaklanmis bir gdnn yzeye ikmasini engelleyerek kisiligi kaygidan korur. Yetiskinin davranisi bu aglardaki saplantilarina baglidir. Gelisme dnemlerini saplantisiz geirmis insanlarda saglikli kisilik yapisi gelisir; basarili, olumlu, olgun savunma dzenleri kullanilabilir.

 

17- DUYGUDASLIK (sympathy)

 

Insanlarin kaygidan uzaklasmak iin gelistirdikleri tutumlar 3 blmde toplanabilir:

1-     Insanlara yaklasma,

2-     Insanlardan uzaklasma,

3-     Insanlara zit tutumlar gelistirme.

 

Insanlara yaklasma amaciyla gelistirilen tutumlar da iki alt blme ayrilabilir.

a-      Insanlarin sevgisini kazanabilmek iin onlara duygudas olmak,

b-     Diger insanlarin ynetimi altina girmeyi kabul etmek. (boyun egmek)

 

Duygudaslik mekanizmasinda kisinin gelistirdigi tutum, Eger insanlar beni severlerse beni incitmezler biiminde zetlenebilir. Bu tutum abartildiginda ilestirme mekanizmasina dnsebilir.

 

Saglikli ve iyi insan, digerlerine oldugu gibi kendine karsi da iyi olan kisidir. Oysa sevgi aligi iindeki bir insan, evresinde iyi izlenimi birakmak iin kendi kisiligini det ortadan siler; gerektiginde dah hayir! demez. Baskalarinin grslerini kabullenir, paylasir, fikrini sylemez. Srekli baskalarinin yardimina kosar. evresi ondan genellikle iyi insan diye sz etse de, bu zelligi disindaki kisiligini tanimlayabilmekte glk eker. ogunlugu gemisin uslu ocuklari olan bu insanlar, evrelerine sevgi karsiligi rsvet dagitirken, kendi kisiliklerinden vazgemis olmanin ortaya ikardigi dsmanca egilimleri srekli baski altina almak zorunda kalirlar.

18- BOYUN EGME (submission)

 

Kimi insanda sevgi kazanma abasi, yerini zorlanimli bir boyun egme tutumuna birakir. nceki gruptan [duygudaslardan] farkli olarak, bu insanlarin sevgiyi bulabilme umutlari da yoktur ve uysal davranislarini, sevgi kazanmaktan ok, gvenlik kazanmak iin gelistirmislerdir. Bu tr tutumlar, Boyun egersem beni incitmezler biiminde zetlenebilir. Byle bir insanda, kayginin yogunlugu sebebiyle sevgiye inansizlik kesindir. Bu nedenle evrelerindeki insanlarin tmne -ayrim yapmaksizin- boyun egerek gvenlik saglar.

 

ocukluk ve genlik aginda bir sinir iinde kisilik gelismesine olumlu katkisi olan bu dzenin btn yasam boyu asiri biimde srmesi, bzi dsncelere ya da gretilere kr krne inanan bagnaz insanlar ortaya ikarabilir.

 

19- DUYGUSAL SOYUTLANMA (apati; emotional insulation)

 

Kisinin diger insanlardan bagimsizlik kazanarak, duygusal ihtiyalarinin onlar tarafindan etkilenmesine karsi nlem almasidir. Byle bir insan, iliskilerinde duygusalliga yer vermeyerek ds kirikligina ve zedelenmeye karsi korunmaya alisir. Bu insanlar duygusal ihtiyalarinin stn det bir kapakla rterek duygu dnyalarini etkilesime kapatirlar. Nitekim kliniklere basvuran bzi kisilerin, kendi sorunlarindan sz ederken bir baska insana it olaylari anlatiyormusasina duygusal kntlk gsterdikleri sik gzlemlenmistir.

 

Szgelimi; sevdigi ve duygusal olarak baglandigi bir kimseden ok aci ekerek incinen bir gen kiz, kendini tmyle derslerine adayip baska hibir erkege yz vermemeye baslayabilir. Sevme, sevilme, ona gre gerekte varolmayan duygulardir artik. Hele erkekler bu duygulardan hi anlamazlar. Onun iin bir erkege duygusal olarak bir daha yaklasmamak gerekir. nemli olan okulu bitirmek, bir meslek sahibi olmak, anne ve babanin uygun grdg biriyle evlenmek, yasamdan duygusal doyum beklememektir.

 

Bzi insanlar ise bu mekanizmayi kendilerini her trl acidan koruyacak bir kabuk gibi kullandiklarindan, yasama etkin ve saglikli katilimlarini da azaltilmis olurlar. Bu insanlar duygusal olmamayi gllk olarak yorumlama egilimindedirler. (Erkekler aglamaz!)

 

Duygusal yalitim, bazen akllestirme mekanizmasiyla birlikte kullanilir; ve kisi, aci veren bir olaya iliskin duygusal yasantilarindan mantikli aiklamalarla kurtulmaya alisir. Babasi len kisi, iyi bir mr srd diyerek olayin yarattigi aci duygusuna karsi yabancilasabilir; yenilgiye ugrayan bir digeri, zaten yeterince alismamistim dsncesiyle degersizlik duygularini hafifletmeye alisabilir. Duygusal olaylari nesnel bir biimde aiklayarak kaygiyla yzlesmekten kainma, aydinlar arasinda daha sik grlr.

 

Dsnce ve mantik, agdas insanin duygusal yasantiya karsi gelistirdigi etkili bir koruma araci durumuna gelmistir. Gnmzde pek ok insan bir araya geldiginde duygularini paylasacaklari yerde, srekli olarak edebiyat, sanat ya da siysetten sz ederek iliski kurma egilimi gsterirler. Bzi insanlarda duygu ile dsnce arasindaki kopukluk asiri oranlara ulasabilir ve kisinin savundugu dsncelerle duygusal tepkileri arasinda bir eliski grlr. Dsncelestirme mekanizmasinin daha abartili bir biimde kullanilarak duygusal yasantilardan tmden kopulmasi, karsit tepki olusturma mekanizmasina dnsebilir.

 

20- DISLASTIRMA (acting out)

 

Bilin alanina gelen duygu, dsnce ve isteklerin hibir denetimden gemeden ortaya konulmasi ve gereklesmesine alisilmasidir. Anasina, babasina, yakinlarina karsi olumsuz duygu ve dsnceleri olan birinin, bunlari onlarin yzne sylemesi, bu davranisi yznden dogacak kirginlik ve tepkileri gze almasidir. Bu dzen, kimi kez svme ve saldiri biiminde olusur ve gnlk hayta patavatsizlik dedigimiz trde davranislarla yansir.

 

21- KTLEME (blaming)

 

Elde edilemeyen, erisilemeyen, ulasilamayan kisileri, nesneleri, amalari ktleyerek kaygidan kurtulma yoludur. Basarisiz grenci okulu; sevdigi kizla evlenemeyen gen, kizi ya da ilesini ktler. Kedi uzanamadigi cigere mundar der.

 

22- HASTALIK HASTALIGI (hypocondria)

 

Benlik tarafindan kabul edilmeyen, olumlu doyum yolu bulamayan drtlerin bedene ynelik srekli yakinmalara yol amasidir. evreden ilgi ve sevgi grmedigi kanisinda olan kisi, devamli yakinmalariyla bu ilgiyi saglamaya alisir.

 

Bedensellestirme (somatization)

 

Hastalik hastaligi ile ayni trde bir savunma dzenegidir. Kimi kez trl yakinmalar, belirli bir amaca erismek iin olusan bedensel belirtilerle disa yansitilir. Bu savunma trnde saldirgan drtler kisinin organlarina yneltilir. Hasta ancak bedensel yakinmalari yoluyla iletisim kurabilir. ogu kez kisi hastalik hastasi oldugunu kabul etmez. Daha ok kadinlarda grlen sinirsel bas agrilari, ikide bir bayilmalar ve diger psikosomatik rahatsizliklar, kayginin bedensellestirilmis hlidir.

 

***

 

Hemen hemen herkes tarafindan basvurulan bu savunma mekanizmalarinin kullanimi, psikolojik aidan normal bir davranis biimi olarak kabul edilmektedir. Zr savunma mekanizmalari bir tr tampon islevi grerek, geici de olsa insani iine dstg zor durumdan kurtarmaktadir.

Asil sorun ise, insanin evreye uyumu esnsinda savunma mekanizmalarini fazlaca kullandigi zaman ortaya ikmaktadir. Srekli olarak kullanilan savunma mekanizmalari, ara sira basvurulanlarin aksine, insanin evreye uyumunu zorlastirdigi gibi, insanin mevcut enerjisini gereksiz yere harcamasi sonucunu da dogurabilmektedir.

Bu tr nevrotik davranis zellikleri gsteren kisinin temel yasam biimi, sorunlarla ugrasmaktan ok, onlardan kainmaya yneliktir. Tm dsnce ve davranislar, yetersizlik duygulariyla yzlesmemeyi saglayacak bir rnt iinde daraltilmistir. Ne var ki bu kainma davranislari ogu kez gelisimi engelledigi gibi, zten var olan glklerin giderek pekistirilmesiyle sonulanir.

 

Savunma mekanizmalari, belirtileri yok eden fakat hastaligi iyilestiremeyen ilalar gibi avutucu tedbirler olarak degerlendirilebilir. Zr onlar, engellenme ve atismalarin meydana getirdigi kaygilari geici olarak dindirmektedir. Dolayisiyla savunma mekanizmalarinin, problemlere gereki zmler bulununcaya kadar insan psikolojisi iin olumlu bir fonksiyon icra ettigi; ancak gereki zmlerin gecikmesi durumunda ise durumun tersine dndg sylenebilir. nk savunma mekanizmalari hibir zaman insani tam anlamiyla bir doygunluga ve mutluluga ulastiramamaktadir. Nitekim birok durumda savunma mekanizmalari ile kaygilarini kismen dindiren insanlar, durumlarini idealize edebilmekte ve problemlerini geregin isigi altinda grme sikintisina girmeyip, toplumla iliskilerini koparabilmektedir. Asiri durumlarda ise kaygi nbetleri ve ciddi uyumsuzluklar meydana gelebilmektedir.

 

 

SAVUNUCU ILETISIM

 

Kisinin gvenligi ve kendi hakkindaki begenisi tehdit edildigi zaman, savunucu davranisin arttigi gzlemlenmistir. Bu tr tehdit durumlari, daha ok kisinin kendisi iin nemli olan ve onun davranislarini degerlendirebilecek mevkide bulunan kisiler (patronu, amiri, gretmeni vb.) evresinde oldugu zaman ortaya ikar.

 

Insanlarin iki tr tanisigi oldugu sylenir: Tehdit edici olan ve olmayan tanisikliklar. Tehdit edici olmayan tanisiklik, kisinin davranisini degistirmek istemez; onun duygularini, dsncelerini, tutumlarini oldugu gibi grenmek amacindadir; bunun tesine geip, Sunu syle yapmalisin! demez ve bu nedenle de savunuculuga yol amaz.  Tehdit edici tanisiklarla kurulan iletisimdeyse savunucu zellik kendisini daha sik gsterir.

 

Savunuculuk, iletisimi mahveden bir faktrdr. Iliski iinde bulunan iki kisiden biri savunucu olmaya baslayinca, iletisim hizli bir biimde bozulmaya baslar. yle anlar olur ki, btn bir yasam boyu nemle korudugumuz bazi iliskiler, savunucu bir iletisimin sonunda bir anda mahvolup gidebilir. Hangi tr iletisim savunucudur, savunucu iletisim nasil ortaya ikar? konularinda bilinlenmis kisi, insan iliskilerinde bu tr kayiplara ugramama ynnden sanslidir. Bu nedenle savunucu iletisim ile onun karsiti olan aik iletisim zerinde biraz daha durmakta yarar vardir.

 

SAVUNUCU VE AIK ILETISIM

 

Savunucu ve aik iletisimin temelinde su tutumlar yatar: (Cceloglu, 1998, s.155)

 

Savunucu Iletisim
Aik Iletisim

Yargilayici Tutum

Tanitici Tutum

Denetlemeye Ynelik Tutum

Soruna Ynelik Tutum

Belirli Bir Strateji Izleyen Planli Tutum

Plansiz, Kendiliginden Olusan Tutum

Aldirmaz, Umursamaz Tutum

Anlayis, Duygusal Yakinlik Gsteren Tutum

stnlk Belirten Tutum

Esitlik Belirten Tutum

Kesin Tutum

Denemeci Tutum

 

Iletisim srecinin tm iinde bu tutumlar esitli derecelerde kendini gsterir. Bir kimsenin iletisimi, tek bir tutumu yansitmaz; farkli tutumlar birbiri iine kaynasmis olarak ortaya ikarlar. rnegin, bir yerde yargilayici bir tutum gsteren biri, bunun ardindan, anlayis ve yakinlik tutumlari da gsterebilir.

 

Bu tutumlara kisaca deginelim:

 

        Yargilayici Tutum: Yargilayici tutum, savunuculugu arttirir. Eger dinleyici, konusanin ses tonundan, davranisindan yargilandigi, degerlendirildigi izlenimini aliyorsa savunucu bir tutum iine girer. Konusan kisinin mevkii, yasi, dinleyenle gemis iliskilerinin tr, savunucu tutumun, ne zaman ve ne lde ortaya ikacagini etkiler.                                                                                                                  ocuklari yetistirirken anne ve babalar srekli olarak ocugun davranislarini iyi, kt, ayip biiminde degerlendirdiginden, kk yasta yargilama tutumu kisinin iine yerlesir ve ogu kere kisi, gelen mesajlari bu egilim iinde degerlendirir.

        Tanitici Tutum: Tanitici tutum iinde olan kimse, karsisindakilerin kusku ve korkularini uyandirmadan iletisimde bulunur. Bu tutumun, teki kisi ya da kisileri tehdit edici, yargilayici bir zelligi yoktur; oldugu gibi kabul edilir; rtl ya da dolayli da olsa iyi ya da kt biiminde bir degerlendirme getirmez. Tanitici tutumla dile getirilen mesajlar ne kadar belirgin olursa, o kadar az yanlis algilama olur. Eger kisiler birbirinden ekiniyor ve kendileri hakkinda herhangi bir degerlendirmenin sz konusu olabilecegi kuskusu iinde bulunuyorlarsa ( ki bu kusku bilinalti ya da bilin dzeyinde olabilir), tanitimci mesajin daha aik seik olarak verilmesi gerekir. Karsilikli gven bir kez kurulduktan sonra, kisiler mesajlarini olustururken pek zen gstermeseler de, yanlis anlasilma ve yorumlanma pek ender olarak ortaya ikar.

 

        Denetlemeye Ynelik Tutum: Denetlemeye ynelik tutum, konusanin dinleyiciyi denetleme, belirli bir yne ekme ya da fikrini degistirme gibi amalar tasimasini ierdiginden, bunu sezen dinleyicinin savunuculugu artar. Bu tutumun temelinde yatan varsayim, dinleyenin konusandan daha yetersiz, daha ciz oldugudur. Konusan kimse, denetleme tutumuyla rtl ya da aik biimde dinleyeni bilgisiz, kendi basina karar vermekten ciz, henz olgunlasmamis, akilsiz, yanlis yolda olan biri olarak grdgn ifde eder. Iletisimde rtl bir biimde yer alan bu mesaj, dinleyicide savunucu tutumun dogmasina yol aar.

        Soruna Ynelik Tutum: Soruna ynelik tutum iinde olan kisiler, kendilerini belirli bir isi yapmakla sorumlu grerek konusmayi srdrrler. Bu tutum iinde karsidaki kisiden katki beklenir; nk sorunun tartisilarak zlecegi her iki tarafa kabul edilmistir. nceden dogruluguna karar verilmis belirli bir zm yolunu zorunlu kabullenme degil, sorunu beraberce tanima ve zm yollarini arama bu tutumun geregidir.

 

        Belirli Bir Stratejiyi Izleyen Planli Tutum: Belirli bir stratejiyi izleyen planli tutum, konusanin amalari konusunda dinleyiciyi kuskuya dsrlebileceginden, savunucu tutum ortaya ikarir. Bakalim bunun altindan ne ikacak? gibi bir dsnce, dinleyenin kendini savunmaya hazirlamasina yol aabilir. Szgelimi; sizi telefonla arayan bir tanidiginizin syle dedigini dsnn: Sizi ne kadar sevdigimi bilirsiniz. Hep aklimdasiniz, bir trl ziyaretinize gelmek mmkn olamadi... Nasilsiniz abi? Afiyettesiniz insallah... Yengem de iyi mi? ocuklar nasil? Gzel, gzel... Allah iyilik versin. Bir hatirinizi sarayim dedim. Ha, abi, bir sorayim unutmadan, bana yz milyon lira bor verebilir misiniz?

        Plansiz/Kendiliginden Olusan Tutum: Plansiz, kendiliginden olusan tutum, insana daha dogal geldiginden, sinsilik kuskusu uyandirmadigindan, savunuculuga yol amaz. Telefondaki ayni kisinin size, Nasilsiniz abi? Sizi uzun sredir arayamadim, kusura bakmayin. Yz milyon liraya ihtiyacim oldu da, siz aklima geldiniz... Acaba verebilir misiniz dedigini dsnn.

 

        Aldirmaz/Umursamaz Tutum: Iki kisi konusurken, biri umursamaz bir tavir iinde, sylenen sze aldirmama davranisi gsteriyorsa, karsisindaki kiside de dogal olarak savunucu bir tepki olusabilir. Zr en olumsuz etki, umursamama tavrindan kaynaklanir.

        Anlayis/Yakinlik Belirten Tutum: Umursamaz tutumun karsiti duygudasliktir. Iletisimde, kisinin karsisindakinin duygu ve dsncelerine ilgi ve anlayis gstermesi, bunlari nemsemesi, baska bir deyisle, karsisindakinin duygularini, dsncelerini ve iinde bulundugu durumu, sanki kendi sorunlari gibi grmesi duygudaslik (empati) olarak adlandirilir. Iletisimde bu tr bir tutum agir bastika, savunuculuk azalir, aik iletisim kendini gsterir. (Ancak duygudasliktan, baskalarinin isine burnunu sokma anlasilmamalidir.)

 

        stnlk Belirten Tutum: Konustugu kimseden daha stn oldugunu m eden kimse, sorunun zmne ortaklasa egilmeyi saglayamaz. Gnderdigi mesajlarin stnlk ifde eden yanlari yle bir duygusal agirlik kazanir ki, mesajin ierigi algilanmamaya baslar. Baska bir deyisle, dinleyici, konusanin sylediklerini dinleme yerine, btn enerjisini kendini savunmaya yneltir. Savunuculugu artan dinleyici, zihinsel enerjisini, konusanin ne sylediginden ok, Ne yapayim da suna gzel bir ders vereyim!? konusuna yneltir.

        Esitlik Belirten Tutum: Dinleyici, konusanin kendini stn grmedigini anlarsa, isbirligine aik bir tutum iine daha kolaylikla girebilir. Esit kisiler olarak iletisimde bulunan kimseler arasinda karsilikli gven ve saygi sz konusudur. Gerekte yasamda mevki, zihinsel yetenek farklari olsa bile, esit iletisim tutumu insan insana dzeyde bu farklari nemsiz yapar.

 

        Kesin Tutum: Hangi konuda konusulursa konusulsun, kimi insanlar kesin bir ifde kullanmayi yeglerler. Sanki kendileri o konuda bilinebilecek her seyi grenmis ve bildikleri arasinda bir karsilastirma yaparak kendileriyle karsilarindakiler iin neyin iyi oldugunu bulmuslardir. Bu kimseler genellikle bir sorunu zmek degil, her ne pahasina olursa olsun tartismayi kazanmak amacindadirlar. Mutlaka hakli olmak ihtiyaci duyarlar. Onlara gre, her seyin kesin sonulara bagli olma ihtiyaci vardir. Kesin tutumlu kimse, dinleyende kendi dsndgnn disinda bir gerek kabul etmeyen, baskalarinin dsncelerini kendisininkine benzetmek iin baski yapan kisi izlenimi uyandirabilir. Bu tutum kltrmzde, Nuh deyip peygamber dememek deyimiyle ifde edilir. Bu izlenim de dinleyicide savunuculugu krkler. Kesin tutumlu kimselerde hosgr dzeyi dsk oldugundan, bu kisilerin iletisiminde savunuculuk birden bire siddet kazanabilir.

Iletisimde belirginlik, kesinlik gsteren bylesi kisilerin temel varsayimlari sunlardir:

1-   Bir konuyla ilgili olarak her seyi bilmek ve bunlari normal bir iletisim srecinde aik seik ifde edebilmek mmkndr.

2-   Bir konuyla iliskili degisik grs ailari vardir. Ancak bunlardan bir tanesi dogrudur. Yani bir tek dogru bakis aisi vardir.

3-   Benim bakis aim en dogru bakis tarzidir. Benim bilgim en dogru bilgidir.

        Denemeci Tutum: Kesin tutumun karsiti olan tavir denemeciliktir. Denemeci kisiler kendi inan, bilgi ve tutumlarina elestirici bir gzle bakip, bunlarla deneyler yapabilirler. Bu kisiler, karsisindakinin sylediklerini kendi dsnce ve tutumlari kadar degerli bulma egilimi iindedirler ve srekli olarak grenmek ve geregi bulmak iin aba harcarlar.                                                                                        Iletisimde denemeci bir yaklasim gsteren bylesi kisilerin temel varsayimlari sunlardir:

1-   Bir konuyla ilgili olarak her seyi bilebilmek zordur. Her seyi bilsek bile bunlari normal gnlk iletisim iinde aik seik ifde etmek olanagi pek yoktur.

2-   Bir konuyla ilgili birok dogru bilgi, dogru bakis aisi olabilir. Yani herkesin kendine gre gerekleri vardir.

3-   Benim bakis tarzim dogru olmayabilir. Benim bilgimden daha dogru olani bulunabilir.

Basit konularda bile bu iki tutum arasindaki farki grmek mmkndr.

 

ENGELI ASMAYI BILMEK

 

Kisiler arasi doyurucu iliskilerin ortaya ikmasini engelleyen en nemli etken savunuculuktur. Karsinizda nasil konusuldugu ve nasil davranildigi zaman savunucu oldugunuz konusunda bilinlenme kazanabilirseniz, bu tr davranislarin karsinizdakini de savunucu yapacagini kolayca anlamis olursunuz.

Kuskusuz her zaman aik iletisim yapilamaz. Dogal olarak bir kisi srekli riske giremez; yoksa yaralanip aci duyabilir ya da zaman kaybedebilir. Ama bir insan srekli bir kafeste de yasayamaz; yasarsa bile gelisemez, yalnizliga dser ve var olmayan bir kisi olarak otuzunda lr, altmisinda gmlr.

Aik iletisimi nce karsimizdakinden beklersek, baskalarina bagimli davranmis oluruz. nce, bilinli olarak risk almak gerekir. nk hayattaki tm kazanlar az ok riskli davranislara dayanir. Bilinlenme, gelisme, kendini gereklestirme ynnde atilan adimlar, aik iletisim kurma riskini kabullenmeye baglidir. Aik olur, karsinizdakine gvenip deger verirseniz, karsinizdaki de size aik olur, gven duyar ve deger verir.

 

***

 

Gnlk yasami dolduran birok iliski vardir; kimiyle ticr iliskiler kurulur, kimiyle yzeysel konularda laflanir, bzi kimselerle de dertler, sevin, kaygi ve zlemler paylasilir. I dnyamizi aabilecegimiz dost kimseler azdir. Grslen, konusulan birok insana, oldugumuz gibi degil, onlarin bizi grmek istedigi sekilde grnmek isteriz. Baska bir deyisle sosyal maskeler takariz; nk onlar tarafindan kabul edilmek, begenilmek isteriz. Kendi benligini degerli gren, kendine gveni yksek olan kimselerin, baskalari tarafindan begenilmeye ihtiyaci daha az; kendi benligini degersiz gren, kendine gveni olmayan kisilerin ise daha oktur. Bizi degerlendirme durumunda olan gretmen, patron, mfettis gibi kimselerle konusurken onlarin begenisini kazanmaya daha bir zen gsterir, maskelerimizi daha sik kullaniriz.

 

Kisi yalniz baskalarinca mi begenilmek ister? Hayir; kisi kendi tarafindan da begenilmek, onaylanmak ister. Bu nedenle de hos olmayan, can sikici, akilsizca bzi davranislarini kendine ve baskalarina akla yatkin gsterebilmek iin telf, karsit-tepki olusturma, akllestirme/mantiga brme ve yansitma gibi birok psikolojik savunma mekanizmasi kullanir. Bu tr psikolojik savunma mekanizmalari syesinde yle bir algilama erevesi olusturur ki, bu ereve iinde davranislari aptalca olmaktan ikar; akla yatkin, anlamli davranislar grnmne brnr.

 

Iletisim kurulan kisinin konusma biimi de savunuculuk davranisini etkiler. Yargilayici, denetleyici, stnlk belirten bir tutum iinde kesin bir tavirla konusan kisilere karsi daha savunucu olunur. Bu kisilere i dnya kapatilir onlardan uzak durulur. te yandan karsidaki, esit gren bir tutum iinde, soruna ynelik, denemeci yaklasimla, anlayis gstererek konusursa, bu kisiye daha rahat ailir, daha az savunucu oluruz. Bu tr iliski kurabilen kisileri de kendimize dost ediniriz.

 

Savunma mekanizmalari, herkes tarafindan kullanilir. Bu gerek, rh sagligi ve ruhsal bozukluklarin, ayni srecin paralari oldugunun bir gstergesidir. Dolayisiyla kullanmakta oldugumuz savunma mekanizmalarinin profili rh sagligimizin durumunu da yansitir.

 

 

BIBLIYOGRAFYA

 

Altinkpr, Tuncel. Sahsiyet Analizi. Istanbul: Hayat yay. 1999

Byk Larousse Szlk ve Ansiklopedisi. I-XXIV. Milliyet Gazetesicilik A.S.

Cceloglu, Dogan. Insan ve Davranisi. Istanbul: Remzi ktb. 9.bs. 1999

------------ Yeniden Insan Insana. Istanbul: Remzi ktb. 19. bs. 1998

aldiranli, Selim. Teselli Psikolojisinin Farkli Boyutlari. Sizinti. Yil: 22 S.263 (Aralik 2000)

amdibi, H. Mahmud. Sahsiyet Terbiyesi ve Gazl. Istanbul: Han nsr. 1983

Dag, Ihsan. Psikolojinin Isiginda Kaygi. Dogu Bati. Yil: 2 S.6 (Subat-Nisan 1999)

Getan, Engin. Psikodinamik Psikiyatri ve Normaldisi Davranislar. Istanbul: Remzi ktb. 13. bs. 1997

Hall, Calvin H. Freudyen Psikolojiye Giris. ev. Erdan Devrim. Istanbul: Kakns yay. 1999

Karaca, Faruk. Savunma Mekanizmalarina Atifta Bulunan Ataszleri Isiginda Din ve Kltrel Psikolojiyle Ilgili Bzi Tespitler. Islm Arastirmalar Dergisi. C.XIII. S.1 (2000)

Kknel, zcan. Kaygidan Mutluluga Kisilik. Istanbul: Altin Kitaplar yay. 15.bs. 1999

Yapici, Asim. Islmda Tvbe ve Din Yasayistaki Rol. Istanbul: Beyan yay. 1997



[1] Psikoloji trihinde bu kavrami ilk defa kullanan Freudun, bir esit mekanik aygiti m eden bu kavrami tercih edisinde, yasadigi asirda insani karmasik bir makine olarak grme egiliminden etkilendigi dsnlebilir.

 

[2] bkz. 12/Yusuf, 87; 39/Zmer, 53

[3] Kimi genler anne ya da babasina kuvvetli bir benimsemeyle bagli olurlar. Evlenecekleri kizda/erkekte annesinin/babasinin zelliklerini ararlar. Bulurlarsa mesut olur, bulamazlarsa bedbaht olurlar. Yine bu mekanizma bzi genlerde, anne ve baba hayatta iken evlenmeyi nler. Sinema ve televizyon da benimseme bakimindan mspet veya menf rol oynar. Birok ocuk, hayl lemlerini sinema filmlerinin mcerlari ve kahramanlariyla kurarlar.

[4] Byk kuruluslarda grevli olanlar, kendilerini bu kuruluslara it olarak kabul etmekte; bylece kendilerini daha nemli hissetmektedirler. Byk bir bankada grev yapan memur, yksek bir aylik almasa ve hatt geim zorlugu bile ekse, alistigi kurulusun bir yesi olmakla vn duyar.

[5] Demosthenes (I 384-322). Atinali devlet adami. Eski Yunan hatiplerinin en byg olarak kabul edilir.

[6] George Gordon Byron (1788-1824). Romantik dnem Ingiliz siri ve yergi ustasi. Siiri ve kisiligi ile Avrupalilarin hayl gcn etkilemistir. Ayaginin sakatligina ragmen spora olduka dsknd.

[7] Ludwig van Beethoven (1770-1827). Gelmis gemis bestecilerin en byklerinden biri kabul edilen Flaman kkenli Alman mziki.

[8] Bedrich Smetana (1824-1884). Harika ocuktu. Kendini yetistirdi; meslek yasamina kont Thunun yaninda mzik yneticisi olarak basladi; ardindan bohemyali milliyetilerin davasini benimsedi. Isvete kisa bir sre yasadiktan ve orada Gteborg Filarmoni Dernegini ynettikten sonra, Pragda ilk ek tiyatrosunu kurdu ve lirik dramalarinin ogunu bu tiyatro iin yazdi.

[9] Marcus Tullius Cicero (I 106-43). Romali hatip, devlet adami ve filozof.

[10] Adolf Hitler (1889-1945). Alman devlet adami.

[11] Benito Mussolini (1883-1945). Italyan devlet adami.

[12] I. Napolon Bonaparte(1769-1821). Fransizlarin imparatoru.

Facebookta Paylaş    Twitter Paylaş

 Tüm hakları saklıdır.